Kalp sağlığı için endişelenecek tek konu sessiz kalp krizi değil. Kronik yüksek tansiyon, diyabet, obezite ve sigara bağımlılığı kalp sağlığına zarar veriyor.
Daha önce gerçekleştirilmiş olan bir araştırmanın bulgularına göre, farkında olunmayan kalp rahatsızlıklarından dolayı hayatlarını kaybeden insanların yüzde 70’inde kalp dokusunda skarlaşmanın (hasar) halihazırda bulunduğu ortaya konulmuştu. Yani olası bir kalp rahatsızlığının erken teşhis edilmesi ve durumun uzmanlarca kontrol altına alınması sağlık açısından oldukça önemli.
Kaynak: womenshealth
Elde edilen bulgulara göre, katılımcıların yüzde 8’i kalp dokularında skarlaşma (hasar) meydana geldiği gözlemlendi. Dahası, kalplerinde hasar meydana gelen insanların büyük çoğunluğunun bu durumdan haberinin olmadığı ve söz konusu durumun herhangi bir tedaviye tabi tutulmadığı, vakaların yarısının ise aslında tipik kalp krizi belirtileri olarak ele alınabileceği belirlendi. Bu durum, söz konusu insanların 10 yıllık süreç içerisinde kalp krizi geçirmiş ve bunun farkında olmamış olabileceklerini gösteriyor.
NIH Clinical Center’da görev alan, araştırmanın yazarlarından David Bluemke, bazı durumlarda hastaların kendilerinde gözlemledikleri belirtileri “doktora gidilecek kadar ciddi” olarak değerlendirmediğini belirtiyor. Bu belirtiler arasında göğsün orta kısmında ağrı, kusma, açıklanamaz yorgunluk, mide bulantısı, mide ekşimesi, kısa nefes alma, çenede ve boyunda rahatsızlık bulunabiliyor.
Sessiz kalp krizinin belirtileri mide rahatsızlığı, grip ya da mide fesadı ile benzerlik gösterebiliyor.Bu hastalık ve rahatsızlıkların aksine, sessiz kalp krizi, kalp dokusunda skarlaşma (hasar, iz bırakma) meydana getirebiliyor. Bu skarlaşmanın (hasar) neticesinde de kalp ritminde bozulma oluşabiliyor. Skarlaşmanın ardından kalp çok daha hızlı çalışma eğilimi gösterebiliyor. Bunun nedeni ise vücuda kan pompalanmasının verimsizleşmesi. Verimsizlemenin ardından da kalp bir anda çalışmayı durdurabiliyor.
Vücutta söz konusu belirtiler meydana geldiği takdirde, belirtilerin rutin olduğundan yüzde 100 emin olunamıyorsa, bir doktora görünmek
gerekiyor. Genç yaşlarda bu belirtilerin kalp krizi belirtileri olma olasılığı düşük olsa da, yaş ilerledikçe (40-50 ve yukarı yaşlarda) dikkatli olunmalı.
Belirtiler 20 dakikadan uzun sürüyor ve iyileşmek yerine aktivitelerle daha da kötüye gidiyorsa, üstüne aile geçmişinde belirli kalp rahatsızlıkları bulunuyorsa ya da obezite, yüksek tansiyon, diyabet ya da sigara bağımlılığı söz konusuysa, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmalı.
