Safranın diğer bir kullanım şekli de çay. Su kaynadıktan sonra, 2-3 dakika bekletilir. 5-6 adet safran lifi bardağın içerisine konur. Bekletilen su safran üzerine dökülür. Çayın demlenmesi için 5 dakika yeterlidir. Suyun rengi amber rengine döndüğünde safran çayı hazırdır. Çok sık olmamak şartıyla tüketilebilir.
Safran bitkisi üç uzun ipliğe benzeyen uzantıya sahip. Gerçek safran baharatı veya çayı bu “ipliklerden” yapılıyor. Safranın çiçek göbeklerindeki bu “ipler” elle hasat ediliyor. Sonra kurutularak paketleniyor.
Bu ipliklerden bir kilo safran elde edebilmek için yaklaşık 20 bin adet gerekiyor. Safranın neden çok pahalı olduğunu bu durum açıklıyor.
Safran 150’den fazla bilinen uçucu bileşikler içeriyor. En iyi bilenen bileşikler ise krosin ve safranal. Her ikisi de tedavi edici olarak kullanılıyor.
Safran karotenoidlerden zengindir. İki ana karotenoidi krosin ve krosetin, besinlere zengin sarı bir renk veriyor.
Araştırmalar safranın anti kanser özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Çalışmalarda safranın prostat ve meme kanserine karşı çoğalmayı önleyici etkisi olduğu saptandı.
Lösemi hücrelerinin büyümesini baskıladığı ve akciğer kanserine karşı pro apoptotik (programlanmış hücre ölümünü uyaran) etkisi olduğu bulundu.
Safranın iştahı düzenleyici özelliği de bulunuyor. Kilo vermeye çalışanlar safran özünü deneyebilir. Besin isteklerini moleküler düzeyde ortadan kaldırdığı gözlendi.
Plasebo kontrollü çift kör bir çalışmada safran özü alan kadınlarda atıştırma ataklarının sayısının yüzde 55 oranında azaldığı saptandı ve 8 hafta boyunca ortalama 1 kilogram verildiği gözlemlendi.
Safran, beynin serotonerjik sistemini hedefleyerek atıştırma arzusunu ortadan kaldırıyor. Bu sistem iştah, ruh hali ve hatta şeker isteğini etkiliyor.
Safranın antidepresan etkileri olduğu biliniyor. Geleneksel Pers tıbbında safran anti depresan olarak kullanılmaktaydı. Güncel çalışmalar safranın ruh halini iyileştirmede faydalı olduğunu onaylıyor.
6 haftalık bir çalışmada hastalara günlük 30 miligram safran özü verildi. Araştırmacılar depresyon belirtilerinin önemli ölçüde azaldığını saptadı. Hafif ve orta seviyede depresyon durumları için tavsiye edilebilecek bir tedavi olduğu öne sürüldü.
Safranın hafif ve orta dereceli depresyonda genel olarak kullanılan depresyon ilacı ile eşit etkili olduğu ve ortaya çıkan cinsel yan etkileri de hafiflettiği saptandı.
Hayvan çalışmaları safranın demans ve hafıza kaybına karşı güçlü bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Safran özü verilen yaşlı farelerde öğrenme kapasitesi ve hafızada iyileşmeler gözlendi.
Safranın bilişsel faydaları Alzheimer hastalarında da görüldü. Yapılan klinik bir çalışmada safranın hafif ve orta dereceli Alzheimer hastalarında, geleneksel olarak kullanılan Alzheimer ilacı kadar yararlı olduğu gözlendi.
Safranın yan etkileri ve güvenilirliği, çoğu birey için 6 hafta kadar ağız yoluyla alındığında güvenlidir. Bazı olası yan etkileri ağız kuruluğu, anksiyete, baş dönmesi, uyuşukluk, bulantı, iştah değişikliği ve baş ağrısı olabilir. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.
Ağız yoluyla yüksek miktarlarda alındığında zehirlenmeye, cilt, göz, mukoza zarlarında sararmalara, kusma, baş dönmesi, kanlı ishal, burun, dudaklar ve göz kapaklarında kanama ve uyuşmaya neden olabilir. 12-20 gram gibi dozlar ölüme yol açabilir. Depresyon ve Alzheimer gibi rahatsızlıklarda günlük kullanım 30 miligramı geçmemelidir.
Safran tıp dışında, gündelik yaşamda genellikle baharat olarak tüketilebilir. Yemeklere yardımcı olarak konan safran, eşsiz bir lezzet katar. Safranı yemeklerde kullanmak için önceden suda ıslatmak ve öyle ilave etmek gerekir.
Safranın yemeğe lezzet katması için, tüm malzemelerin pişmesine yakın eklenmeli. Safran keskin bir baharat. Bu nedenle birkaç gramdan fazla kullanılmamalı.