Savaş ve Barış!
Çocukluğumda bu yana ne zaman ‘savaş yada barış’ dense aklıma hep ilkokul çağlarında tanıdığım ikiz arkadaşlarım gelir.
Birbirlerinin tıpatıp aynısı iki küçük çocuk. Tek farkları isimleri!
Birinin adı Savaş diğerinin ki Barış!
Dedim ya! Ne zaman biri ‘Savaş yada Barış’ dese benim aklıma hep bu iki küçük çocuğun yüzü gelirdi.
Artık gelmiyor!
Şimdi aklımda yalnızca Ankara’daki katliamda can veren 9 yaşındaki Veysel Deniz Atılgan’ın kocaman mavi gözleri geliyor.
Çocukken hep düşünürdüm; İnsan iki çocuğundan birine Barış derken diğerine neden Savaş der diye!
Büyüdükçe öğrettiler!
Barış isteyince ‘Savaş‘ın insanın yüzüne tokat gibi çarptığı!
Büyüdükçe öğrendim!
Savaş isteyenlerin karşısına ille de ‘Barış’ isteyen koca yürekli insanların var olduğunu.
Tıpkı kocaman yürekli Veysel Deniz gibi!
Özür dileriz kocaman mavi gözlü çocuk seni koruyamadık!
BARIŞ ÖLÜME EŞ Mİ ÖĞRETMENİM?
Yaşanan adaletsizliği en iyi anlatan ise küçük Veysel’in öğretmeni Sabahat Yıldırım’ın satırları oldu. Artık çocuklarımıza barışı anlatmak bu kadar zor!
“Arkadaşlarınla daha dün mendil kapmaca oynarken ki coşkun gözlerimin önünden gitmiyor. Şimdi söyle güzel gözlü güzel yürekli çocuğum nasıl anlatayım arkadaşlarına barış sözcüğünün anlamını?
Ben bu dersi seni anmadan nasıl veririm? Seni, barış sözünü kullanmadan anlatırsam eksik olur, barış dersem peki arkadaşların sormaz mı ‘barış ölüme eş mi öğretmenim?’ diye.”
facebook.com/obenimannem
twitter.com/obenimannem
instagram.com/obenimannem
“Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir.”